Uzun zamandır tükenmiş olan bu yapıtın
voleybol sporundaki son gelişmeleri yansıtan
üçüncü basımını yeni fotoğraflar ve açıklamalar
ekleyerek ulusal takımımızın eski kaptanı
Kenan Bengü hazırlamaktadır.
Kitabın “Önsöz”ünden :
Şiddet açısından bakarsak, sporları kabaca üçe ayırabiliriz : 1. Şiddet sporları; 2. Şiddete açık sporlar; 3. Şiddete kapalı sporlar.
Birinci bölüme giren sporların ilk akla gelen örneği bokstur. Ölümlere neden olan bu spor, bütün ince yanlarına karşın, temelinde yatan “şiddet” öğesi yüzünden, belki de, gerçekten uygar bir dünyada yer alamayacaktır. Savaşım sporları diye anılan bütün bireysel sporların, kurallarına bakılırsa, geleneksel anlayışları üzerinde durulursa, şiddeti önlemeye çalıştıkları, tekniği, gücü, yanı sıra da sportmenliği öne almaya çabaladıkları görülür. Spor çerçevesine girebilmelerinin başka yolu da yoktur. Ama, ne yazık ki, savaşım sporlarının temelindeki “şiddet” öğesi, hep, bu çerçeveyi kırma eğilimini taşır. Bütün gelenekleşmiş yasaklamalarına karşın, bu bireysel sporların toplumsal yaşamda görülen etkileri, sportmenlik anlayışının çok uzaklarına ulaşır.
Grup sporları arasında da bu bölüme girenler vardır. Örnekse Amerikan futbolu. Şiddeti önleyici kesin kuralları olsa da, bu spor, daha ilk bakışta niteliğini belirleyen giysileri, koruyucu başlıkları, omuzlukları, dizlikleriyle, her oynanışında hastaneleri boylayan sporcularıyla, nerdeyse, bir savaş görünümündedir.