| Anlatı | Seçme Şiirleri | Tiyatro | Spor | Çeviriler | Albüm | Çeşitli | Günce | Anı | Deneme | Konularına göre derlenen denemeler | Yaşamöyküsü | Mektup derlemeleri | Yaşamı, sanatı, yapıtları dizisi | Antoloji |

Anı / TRİBÜNDEN PALAVRA ANILAR

TRİBÜNDEN PALAVRA ANILAR

Bu kitabı satın al

TRİBÜNDEN PALAVRA ANILAR

KZRH0QQ70P1PEVN0VUNF, Adam Yayınları, 1999
Arka kapak yazısı :

Futbol maçlarına gitmeye, tribünlerin benzersiz
havasını tatmaya başladığımda küçük bir çocuktum.
Metin Oktay futbolu bırakana kadar süren uzun;
izleyicilik serüvenimde inanılmaz olaylar izledim,
dinledim, bol bol da güldüm. Oyun oynayan insanların
tadına doyulmuyor. Baba Hakkı’nın Fenerbahçe’de
santrfor oynayan atlet Melih’i sahada bir tur kovalayışı,
Gündüz Kılıç’ın kendisine yerde yatarken uzanıp
çelme takan Boncuk Ömer’i ardı sıra sürükleyip götürüşü,
Fenerbahçe’nin bütün bir lig boyunca bir tek gol
yiyerek şampiyon oluşu...
Ben gördüklerimi, duyduklarımı yazdım, ama biliyorum
anlattıklarıma pek inanan olmayacak.
İyisi mi “Tribünden Palavra Anılar” diyelim...

Kitaptan parçalar :

   Beşiktaş’ın bekleri Yavuz, Hristo, Yani, Fenerbahçeli Murat uzun vuruşlarıyla ünlüydüler.
   Yıllarca sürdü bu anlayış. Beykozlu Saim dediğimiz, Galatasaray’da sağbek oynayan bir oyuncu, İnönü Stadı’nda havaya doğru vurduğu topu kapalı tribünün üstünden aşırmıştı.

   Adnan da hoşlanırdı böyle forvete doğru uzun vuruşlar yapmaktan. Çevresinde kimse yokken topu ayağına geçirdi mi, sektirerek düzeltir, sonra bacağını kalçadan sallayarak bütün gücüyle vururdu. Bu işin pis yanı, kalçadan savrulan bacak topa vurulduktan sonra hemen durmaz, ileri doğru bir giderdi. O sırada Adnan’a yaklaşan bir oyuncu olursa, bacağın savruluşu onun vücudunda son bulurdu. Hoşlanmazdım karşıdan gelene onun böyle tekme atmasından.

    Şeref Stadı’nda oynanan bir Galatasaray-Beşiktaş maçında gene bu tuzak vuruşu yaparken yanına sokulanın Baba Hakkı olduğunu göremedi Adnan.
   Top Beşiktaş onsekizine doğru giderken, sahadan bir tokat sesi geldi.
   Baba Hakkı kendisine tekme atan Adnan’a tokadı yapıştırmıştı.
   Neler oldu, nasıl ayrıldılar, gözümün önünde yok, ama böyle bir durumdan sonra bugün ne olur, hakem ne yapar?
   O gün oyuncular yatıştırılmış, maç devam etmişti.

(ss. 16-17)


Devamı