| Anlatı | Seçme Şiirleri | Tiyatro | Spor | Çeviriler | Albüm | Çeşitli | Günce | Anı | Deneme | Konularına göre derlenen denemeler | Yaşamöyküsü | Mektup derlemeleri | Yaşamı, sanatı, yapıtları dizisi | Antoloji |

Yaşamı, sanatı, yapıtları dizisi / YUNUS EMRE

YUNUS EMRE

Bu kitabı satın al

YUNUS EMRE

NMXMU2JMYY1E2BFNWORU, Yapı Kredi, 1999
Kitabın başındaki yazıdan bölümler :

HALKIN GÖNLÜNDEKİ YUNUS


   Yunus Emre’nin yaşamı üzerine çeşitli menkıbeler vardır. Bunlardan bazıları Bektaşi Vilayetnamesi, Hüdayî’nin Vakıat’ı gibi yazılı kaynaklara geçmiş, pek çoğu da ağızdan ağıza günümüze kadar gelmiştir. Bu menkıbeleri birleştirerek halkın yarattığı Yunus Destanı’nı şöyle özetleyebiliriz :

Sivrihisar’ın kuzeyinde Porsuk çayının Sakarya’ya döküldüğü Sarıköy denen yerde Yunus adında yoksul bir köylü yaşardı. Okuması yazması yoktu. Çocukken okula verilmiş ama bir türlü elifbe’yi (abece) sökememiş, bir gün öğretmenine :

Elif okuduk ötürü
Pazar eyledik götürü
Yaratılmışı hoş gördük
Yaratandan ötürü

diyerek okuldan ayrılmıştı. İşte bu Yunus bir kıtlık yılında pek bunaldı. Kırşehir yakınlarında Sulucakaraöyük denen yerde Hacı Bektaş Sultan adında bir ermişin yaşadığını, yoksullara yardım ettiğini duymuştu. Gidip ondan buğday istemeye karar verdi. Dergâha eli boş gitmemek için de yol boyunca dağlardan alıç (yaban bir ağacın buruk yemişi) topladı, öküzüne vurduğu heybelere doldurdu. Hacı Bektaş’a Yunus’un geldiğini, alıç getirdiğini, çok sıkışık durumda olduğundan biraz buğday istediğini söylediler. Dergâha eli boş gitmek istemeyen yoksul köylü Yunus’un bu gönül yüceliği Hacı Bektaş’ın hoşuna gitti. Dervişlerinden biriyle ona sordurdu :
   - Buğday mı verelim, yoksa nasip mi?
   Yunus nasibi ne yapsın, evde çoluk çocuk aç.
   - Buğday isterim, dedi.
   Hacı Bektaş gene gönderdi dervişini :
   - Alıcın her birine bir nasip verelim.
   Yunus’un aklı evinde.
   - Çoluk çocuğum aç, nasip karın doyurmaz, buğday versin de gidelim, dedi.
   Hacı Bektaş gene gönderdi dervişini :
   - Alıcın her bir çekirdeğine on nasip verelim.
   Yunus’un aklı evinde.
   - Çoluk çocuğum aç, dedi. Buğday versin de gidelim.
   Bunun üzerine dervişler Hacı Bektaş’ın emriyle Yunus’un öküzüne dilediğinden de fazla buğday yüklediler.
   Yunus dağlardan eve dönerken, düşündü düşündü, yanıldığını anladı. Bu kişi çok yüce bir kişi olmasa, nasip istemediğime kızar, bana böylesine cömertçe buğday vermezdi, dedi kendi kendine. Hem nasip alsam, istediğimde buğdayı da bulurdum. Çevirdi öküzün başını, vardı dergâha, buğdayı kapının önüne indirdi.
Devamı